Allah’ın hakkı 3’tür!

Bundan daha büyük bir söz olur mu? Ama biz 3’üncü şansı çekirgeye çok görüyoruz. Halbuki hayatın tamamı sonsuz sayıda düşe kalka ilerlediğimiz bir süreçten oluşuyor.

Ama yine de 3’te bir keramet var.

Mesela ruh, can, beden diye tarif ediyoruz insanı.
Spiritüel inanış ateş, hava, su diyor. 
Tespihlerimiz 33 boncuklu, 3 tur zikrediyoruz.

Ne hikmetse 3’lü vurgular daha bir güçlü ve akılda kalıcı oluyor.
Vatan, Millet, Sakarya!
At, Avrat, Silah!

Eflatun’dan bu yana “ideal”i iyi, doğru, güzel üçlemesine sığdırmaya çalışmışız. 
Masallarda Alladdin’e şişeden çıkan cini 3 dilek soruyor.

Bora Gencer’in Allahın Hakkı Üçtür adlı bir şarkısı var. İki öpücük yetmez deyip 3’üncüye hakkı olduğunu söylüyor.

br>Kenan Erer son TaXi BXL söyleşinde güzel kızları 4 kere öperim demiş, bu kuralı zorlamış. https://www.facebook.com/fabroadcast

Bilimsel açıdan bakınca, istatistikte ölçüm yapabilmek için gerekli minimum tekli sayı 3. Yoksa çıkan sonuc eşit dağılım olabilir, seçim ya da sorgulamayi tekrar edebilirsiniz.

Atasözleri bu konuda her iki tarafa boncuk dağıtıyor.
Bir Japon atasözü, 2 kere olan 3 kere de olur diyor (ni do aru koto san do aru). İyi taraftan bakarsak güzelin tekrarı, ama kötü taraftan bakarsak bir güven sorunu içeriyor.
Öte yandan bir diğer Japon atasözü, 3’üncüdeki doğrusu diyor (san do me no shojiki). Yani birincide hata olması normal, ikincide yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz, 3’üncüde artık emin olmak daha kolay.

Sonrası da Eskimolardan olsun. Rivayete gore Eskimolar için 3’ten fazlası dile getirilemeyecek kadar çoktur. En fazla 3’e kadar sayıları telaffuz edip daha sonrakileri çok diye nitelerler.
(Kaynak http://galeri.mynet.com/haber/allahin-hakki-neden-3tur-39578/1).

İşin özü, birbirimize şans verebilmekte yatıyor. Özür dileyen taraf için bu durum aynı hatayı tekrar etmemekle ilgili. Ama her insanın ayrı bir genetik yüklemesi var. Arınması o kadar kolay olmayabilir.
Öte yandan bize bir kötülük edildiğini düşünüyorsak affetmeli, arınmalı. Arı bir dünya herkes için en akışkan olanıdır.

Bütün bunların üzerine ne demiş büyük Sufi:
“Gel… Gel, ne olursan ol, gel! İster kafir, ister mecusi, ister putperest ol, gel! Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!..”

Yüreğimizin kapısı açık olsun.

Sevgiyle kalın.

Yüksel Çilingir