Dönence, Nartugan, Bizim Dükkan

Simsiyah bir gecenin koynunda, aklıma Barış Manço’nun Dönence şarkısı takıldı. Ben de onun dediği gibi uzaklarda bir yerdeyim. Sokak bomboş, sokak lambası sadece kendini aydınlatıyor. Perdeler çekili, ama her evin içinde bir hayat var. Işıklar onu söylüyor. Bir kapıdan giriyorum, benim için de hayat başlıyor. Bir daha anlıyorum ki hayat bir bekleyenin varsa güzel. İnsanın içine  güneş doğuyor seven bir yüz karşılıyorsa eğer. Dönence şarkısı da aslında günlerin uzadığını, güneşli günlerin arttığını hatırlatıyor bize. 

Ekvator çizgisinin bir üstü ve bir altındaki enlem çizgilerine verilen ad Dönence. Güney ve kuzey yarım kürelerin, iklimsel olarak tropik bölgeden ayrıldığı yer. Ama bir yarım kürede yaz başlarken, ötekinde kışa merhaba diyor insanlar. Birine kavuşurken ötekine özlem başlıyor. Hep bir bekleyişteyiz. Barış Manço da bundan esinlenmiş; insanın kendisinde olmayanı arama içgüdüsünden. Hiç bir şeyin tamamına sahip degiliz. Ölçüp biçerek vermiş yaradan, hepsini birden değil. Her şeye, hepsine sahip olmak isteyen maymun iştahlı insana bir işaret adeta. Olana şükretmek, dengeyi korumak, birbirini anlamak adına.

Bizim için, yani kuzey yarım küredekiler için gündüzlerin uzaması 21 Aralık’ta başlıyor. Güneş artık daha çok gülecek yüzümüze. Onu uzaktan da görsek sıcaklığını hatırlayacağız. Onun ışığı ve gelecek günlerin umudu içimizi ısıtacak. Bazen kupkuru bir ağacın dalı gibi hissetsek de, Barış Manço’nun şarkısında dediği gibi, derinlerde bir yerde bir şeyler kök salıyor olacak. Bahar gelecek, çiçekler karşılayacak bizi. Sıcacık evimize girdiğimiz, sevdiklerimize kavuştuğumuzda olduğu gibi gözümüz gönlümüz açılacak.

Günlerin uzamaya başlaması pek çok kültürde coşkuyla kutlanıyor. Türk dünyasında da binlerce yıldır Nardugan, yani Güneşin Doğuşu bayramı olarak kutlanmaya devam ediyor. Nardugan, Moğolca Nar (Güneş), Türkçe Tuqan (Doğan) sözcüklerinden oluşuyor.  Nardoqan, Nartugan şeklinde de kullanılıyor. Eski inanca göre yeryüzünün ortasında, hayat ağacı olduğu var sayılan bir akçam ağacı bulunurmuş. Geleneksel halı ve kilim desenlerimizde de hayat ağacı sembolünü görmek mümkün. Güneşin doğuşu, yani Nartugan, akçam ağacının etrafında yaşlı genç toplanarak kutlanmış. Hala bazı ülkelerde devam ediyor. Bayram temizlikleri yapılıyor, güzel giysiler giyiliyor, büyükler ziyaret ediliyor… Araştırmalar Noel bayramındaki çam ağacı kültürünün de Avrupa’ya Hunlarla geldigini söylüyor. 

Eskiden dünyada bugünkü sınırlar yoktu elbet. İnsanlar hayatın içinde diyar diyar akıp gidiyordu. Alışkanlıklarını beraberlerinde götürürken, kendileri de yeni şeyler öğrenmeye açıktılar. Şimdi bunları sınırlayan vizeler, ya da dışarıya kapalı yönetimler var, ama kültürel değişimin önünü hiç bir baraj tutamıyor. İnsanlar istedikleri şarkılarla neşeleniyor ya da hüzünleniyor, istedikleri filmleri izliyor. İstediklerini benimsiyor, istemedikleri gelip geçiyor.

Biz de göçebe milletiz. Kimi zaman gurbete, kimi zaman sılaya. Bazen hangisinin gurbet hangisinin sıla olduğu karışıyor. Murathan Mungan’ın Dönmek şiirinde dediği gibi, bazen yollar bize memleket. Çancılar Caddesi’ndeki Hacı Baba Köftecisi’nin hikayesini daha önce yazmıştık. Abraş Ailesi Balkanlardan getirdiği köftenin tadını bir asırdır Bursa’da yaşatıyor. Ailenin yeni nesil üyelerinden Güzin Abraş, Bizim Dükkan adıyla bu hikayenin kitabını yazmıştı. Aynı zamanda da bir belgesel filmini yaptı. Ve şimdi bu film Uluslararası İstanbul Nartugan Film Festivali’nde finalist olarak gösterimde. Fragmanı da şiir gibi, aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz. 

Barış Manço’nun dediği gibi, bir yerlerde türküler söyleniyor. Gün dönence. Bayramınız kutlu olsun.

Sevgiyle kalın.

19 Aralık 2022
yuksel_cilingir