Misafiriz bu dünyada

Tüm canlıların içinde en akıllı olduğunu iddia ediyor insan. O nedenle de  dünyanın sahibi gibi davranıyor. 

Saniotis, tarıma geçiş ve hayvanların evcilleştirilmesine kadar gelen süreci, insan zekasının üstünlüğüne olan inancın da oluştuğu dönem olarak tanımlıyor. Dinlerin sistemin ana faktörlerinden birisi  olduğu  dünyamızda,  insanların diğer canlılardan üstün olduğu da tanrının bir lütfu olarak kabul ediliyor ve savunuluyor. Tarihsel olarak bilim ve felsefe bu varsayımla iç içe geçmiş görünüyor.  Aristo da zamanında insanların muhakeme yeteneği nedeniyle diğer canlıların üstünde olduğunu savunmuş.

Ancak Saniotis, muhakeme yeteneğinin zeka şekillerinden sadece biri olduğunu belirtiyor. “Hayvanlarla birbirimizi anlamıyor olmamız, farklı zeka seviyelerinde olduğumuzu göstermiyor. Sadece farklı tip zekalar söz konusu” diyor ve ekliyor: “Evrim sürecinde canlılar farklı yönde ilerliyor ve her türün beyni başka alanlarda uzmanlaşıyor”.

Muhakeme yeteneğimiz de  her konuda yeterli değil. Üstün olmak bir tarafa… Örneğin, deprem belirtilerini pek çok diğer canlı bizden daha önce sezinliyor. Bu da bir muhakeme şekli…  Muhakeme yeteneğimiz yeterli olsaydı, dünyayı nasıl bir çevre felaketine götürebileceğimizi de önceden görür ve önemserdik. Ozon delinmeden, sular kurumadan, hava zehirlenmeden, … 

Ya da ne tüketsek kârdır demek yerine, geriye ne bırakırsak yarardır der ve ona göre davranırdık. 

Güler Mercanlı, güftesinde “Misafiriz bu dünyada” diyor. Nikri ilahi eseri Şahin Çangal bestelemiş. Esen Danyer uduyla seslendirmiş ve yorumlamış. Biz de Güzelyalı sahilinde Oğuz Koç ile bir klip hazırladık.

Sevgiyle kalın.