Gazete/Dergi Kategorisindeki Yazılar...

Tahta kurusu

Başını sokacak bir çatı, yuvada hissedecek dört duvar arıyordu. Gençlik Parkı’nın karşısında İtfaiye Meydanı, onun arkasında eski Ankara mahallesi.. Çıkmaz sokak, bir eve çıkardı onu sonunda. Bir bahçeye bakan dört ayrı evin pencerelerinin birinden de o baktı.. Dört bekara bir beşincisi eklenmişti ya, bekarlık sultanlıksa burası da saray olmalı dedi. Bekara, hele öğrenciye ev bulmak […]

24 Kasım 2019
yuksel_cilingir

Akrostiş

Şehirlerin ve insanların buluştuğu en önemli mekanlar kuşkusuz tren istasyonları. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, yapılan en öncelikli işlerden biriydi ülkeyi demir ağlarla örmek.. Sonra epey bir ara verildi. Otomotiv sanayii ve karayolları, öncelikli ulaşım yöntemi oldu. Şimdilerde hızlı tren aracılığıyla  istasyonlar yeniden şehirlerin çekim alanları olmaya başladı. İnsanları buluşturan ve ufkunu açan bir  faaliyet ise […]

24 Kasım 2019
yuksel_cilingir

Azad

Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan? Bunu sormak, söylemek kolay.  Ama hayattaki neden sonuç ilişkileri daha mı farklı? Aslında olaylar kendi yolunda akıyor, Bizim onları nasıl ele aldığımız, kaderle yapacağımız yolculuğun şeklini belirliyor. Aynı tepkileri veriyorsak, farklı şekillerde de olsa özünde aynı şeyi yaşayıp duruyoruz. Yemeğini bitirmeden sofradan kalkmak yok diyor bize, annemiz gibi. Gıdamızı almadan […]

30 Ekim 2019
yuksel_cilingir

Hepimizin hayatındaki kız çocuğu

Hepimizin hayatında bir kız çocuğu var aslında. Annemiz.. Onu hep yetişkin biri olarak tanıdık, ama o da zamanında küçük bir kız çocuğuydu. Neler yaşadı, ne hayaller kurdu?.. Hepimizin yanında koca bir ansiklopedi var ya da vardı. Annesini tanımak kısmet olmayanların da hayallerinde… Dünya kız çocukları günü kutlanırken, elbette asıl konu ayrımcılık ve kadının önce çocuk […]

21 Ekim 2019
yuksel_cilingir

Türkçe yazıldığı gibi okunmaz

Türkçe yazıldığı gibi okunmaz! Böyle demişti Kıvanç Nalça, Belçika’da sinema dersine başlarken… Sinemada İstanbul Türkçesi konuşulur.. Aslında sinemada gerçek hayat konuşulur. İnsan konuşur. İnsan hangi toprağın insanıysa onu konuşur. İstanbul Türkiye’de pek çok açıdan egemen yöre olduğu için, şivesi doğru Türkçe’ymiş gibi de bir algı yaratılır. Film çeviriyoruz diye “geleceğim” demeyiz, “gelicem” deriz. Bir veda  […]

21 Ekim 2019
yuksel_cilingir

Bana hiçbir şey sormadılar – Nerkiz Şahin

Nerkiz Şahin, Türkçe yazdığı şiir ve roman türü kitapları önce Türkiye’de okurlara seslendi. Kitaplar Belçika’daki Türk toplumu tarafından da ilgiyle karşılandı. Nerkiz Şahin’in şiirleri aynı zamanda Fransızca ve Rusça’ya çevirilerek çeşitli antolojilerde yer aldı. Şair, bu kez 28 Eylül 2019’da Ghent Poeziecentrum Şiir Merkezi’nde “Er Was Mij Niets Gevraagd“ (Bana hiçbir şey sormadılar) isimli Felemenkçe […]

İnsanlığın ilk kelimesi

Inga..  Bizdeki karşılığı bu. İngilizcede “waah” diye yazılıyor. Ama sadece sese kulak verdiğimizde aynı şeyi söylediğimizi gözlemliyoruz. Okunduğu gibi yazılmıyor gibi bir durum..  Ağlamanın içinde bolca stres hormonu adrenokortikotropikvar. Bedensel olarak acı çektiğimizde ya da duygusal sıkışmışlık yaşadığımızda beyne o sinyal gidiyor. Direnmemizi sağlıyor. Ancak ağlamak bir yandan da çare arayışı.. Zira gözyaşı, endorfin ve […]

21 Eylül 2019
yuksel_cilingir

Salına Salına

Hiçlik… Tarif edilebilir mi? Nerededir? Durağan mıdır?  Bir kader çizgimiz var aslında. Ana yol gibi.. Bir de yanlara giden yollar, ya da yanlardan gelen.. Bazen biz meraktan giriyoruz o yollara, bazen bir şeyler bizi çekiyor. Ondan sonrası karışık. Bazan de bişeyler gelip bize tosluyor. Bulunduğumuz yerde savruluyoruz, duraksıyoruz.  Ana yol desek de… Hani yol sorunca […]

12 Eylül 2019
yuksel_cilingir

İnsanat bahçelerinden günümüze İnsanbilim

Sömürge ve yağmacılığın meşru sayıldığı zamanlarda, işgalciler gittikleri yerlerde herşeyi kendi hakları gördüler. Doğal kaynaklar, işlenmiş ürünler… Ve de en kötüsü insanlar… Çaldılar, sattılar… Nice insanın kabusu oldular, yaşamlarını ellerinden aldılar. Bazıları buraları ülkelerinin uzantısı olarak gördüğü için, ya da bir araştırma anlamı katmak adına, getirdikleri ganimetin arasına insanları da katarak sergilediler. Üstelik çok uzak […]

Uçan kuşun kanadını kırma

Nasıl da takılıyoruz bir şeylere!.. Ve de nasıl ısrar ediyoruz!.. “Zamanında olmuş olanlar olabilir. Kalp kırılıp yen içinde kalabilir.” diyor Deniz Seki. Onca şeyi yaşadıktan sonra elbette..  Aslında hep bir tutunulacak dal arayışı bizimki. Habire  anlatmaya çalışıyoruz. Bazen kendi doğrumuzu, bazen birilerinin.. Halbuki inanıyorsan yaşa.. O değerler ne kadar bizim özgür irademizden geliyor onu da […]

3 Eylül 2019
yuksel_cilingir